[Tarif] Bulgogi Tarifi

Son bir haftadır Kore yemeklerine karşı olan iştahımın artması beni bu noktaya getirdi sonunda. Chamchijeon, etli sebze çorbası ve bibimbaptan sonra bu haftaki dördüncü kore yemeğim dizilerinden anladığım kadarıyla korelilerin ayıla bayıla yediği et yemeği; BULGOGİ. (aklımdayken söyleyim bibimbapla etli sebze çorbasını daha sonra paylaşacağım) 

Pekala nerden esti bunu yapmak dediğinizi duyar gibiyim. Etli sebze çorbamdan artan kuşbaşı eti ne yapsam diye düşünürken bir porsiyonluk deneme amaçlı kendime bir kenarda bulgogi yapmıştım. Ve ne göreyim gerçekten tadı enfes bir şey. O halde bunu eşime de yapayım deyip sıfırdan bugün tarife daha da sadık kalarak (ilkinde hem malzeme eksikliği hem de mantığıma ters diye bazı şeyleri kullanmamıştım) yeniden yaptım. Mükemmeldi.

Bugüne kadar denediğim kore yemekleri arasında bizim damak tadımıza en yakın bulduğum yemek bu. İçerisine çeşit çeşit baharat giriyor. Öyle ki baharatların damağınızda yaptığı kombinasyon tuzu arattırmıyor kesinlikle.(Benim gibi tuzu bol kullanan biri için bile) Öyle farklı maddeler var ki marinasyonunda birazdan görünce bu ne alaka diyebilirsiniz. Siz siz olun lütfen tarife sadık kalın. Sonuç gerçekten tatmin edici oluyor. 

Gelelim mi artık tarifimize? Hadi buyurun.

Öncelikle Dana etimizden başlayalım. Dana etini mümkünse dana döş etinden ve fileto şeklinde almaya çalışın. Tabi benim gibi kurban bayramı sonrası buzluktaki kuşbaşılarınızı tüketmek isterseniz kuşbaşı etleri küp formundan çıkarmak için uzun ince olacak şekilde ikiye veya üçe kesin. Bulgogi'nin orjinalinde olması gereken et kesim şekli budur:

Devam edelim. Etlerimizi kestikten sonra soğanlarımızı yarım ay, havuçlarımızı jülyen kesiyoruz. Bir armutun kabuklarını soyup, içini bir tabağa rendeliyoruz. Taze soğanlarımızı da resimde benim kestiğim kadar keserseniz yeterli olur. Sarımsaklarınızı dövebilir veya rendeleyebilirsiniz. 

Sıra geldi hem sos hem marine amaçlı kullanacağımız karışımın yapılmasına. Bir tane büyük ve derin, malzemelerinizi rahatça karıştırabileceğiniz bir kap alın.

İçine soya sosu, sarımsak, karabiber, zencefil, susam, şeker ve armut suyunu (rendesini) ilave edin. İyice karıştırıp, eti, taze soğanları, havuçları ve kuru soğanı da ekleyip iyice harmanlayın.

Ağzını streç filmle kapattığınız kabınızı buzdolabına koyun ve en az sekiz saat dinlendirin.

Pişirme zamanı geldiğinde farklı yöntemler kullanabilirsiniz. Tava benzeri bir şeyde kızgın yağda suyunu salıp çekene dek pişirilebileceği gibi ızgara üzerinde yağsız da pişirilebilir(Ve çoğu korelinin tercihi bu yöndedir. Izgarada pişirilecekse sosun içine bir kaşık susam yağı koymanız gerekiyor. Tabi Türkiye'de nereden bulacaksınız susam yağını, siz zeytinyağı koyun gitsin.)

Ben tavada soteler gibi pişirmeyi tercih ettim. hem benim için daha kolaydı hem de tarifine sadık kaldığım kişinin yöntemi de buydu.

Yaklaşık olarak 15-20 dakika orta ateşte suyunu salıp çekmesini beklemek yeterli oluyor. Ben genelde pişmesine yakın bir kürdanla tavadan et parçası alır, üfler, pişip pişmediğine bakarım.

Ama bugün aynı zamanda oruçlu olduğum için bakamadım. Garanti olsun diye bir 20-25 dk tuttum.

Tadına bakamadığım için de tadı hakkında bir bilgi sahibi değilken dayanamayıp tarifte olmamasına rağmen azıcık  tuz ekledim. Keşke eklemeseydim. Çünkü oruç bitip yemekler yenilmeye başladığında ilk etapta açlıktan anlamasam da sonlara doğru tuzlu olduğuna karar verdim. Hiç ekmeseydim sanırım tam kıvamında olacaktı. Neyse artık bu da bana ders oldu.